İki yargı kurumu açısından içtihat, görüş farklılıkları ortaya çıktı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasaya aykırı kararın Mecliste okutulmasını savundu. İyi niyetle bir araya gelerek, önyargılar olmaksızın, anayasa tartışmanın doğru yöntemlerle tartışılmasıdır. Aldığım ilk izlenimler TBMM çatısı altında siyasi partilerin bu konuyu seçimden sonra sıcak bakacağı yönünde görüşe sahibim. Bu olay olmasaydı bile gündeme getirmek herhalde TBMMnin anayasayı yeniden yapacak güce sahip olmak temel vazifelerinden. Bana anayasanın çizdiği tarafsızlıkla söyleyebilirim. Birtakım partizan yaklaşımları bir tarafa bırakarak. Ciddi bir müktesabatımız var. 12 Eylül Anayasası erkler arasındaki tanımları zaman zaman muğlak hale getirerek, bazı potansiyel tartışma alanları bünyesinde barındıran anayasa. Kararın Mecliste okutulmasıyla TBMMnin seyahati arasında bağlantı yoktur. Teamül, yazılı olmayan kurallardır. Siyaset de bütünleşik bakış açısıyla bunlar üzerinde çalışmalıdır. Ben mahkemede hakkımı alamadım diyor ve başvuruyor AYMye. Zaten teamülde Meclisin normal işleyişinde başkanlık etmesi sözkonusu değildir. Bir fezlekenin gelmesiyle milletvekilliğinin düşürülmesi. Çok büyük kısmının evet yeni bir anayasaya ihtiyacımız var dediğini biliyoruz. Kurtulmuş, Can Atalay'ın vekilliğin düşürülmesi teamüllere tamamen uygun. Burada Meclisin teamüllerine uygun şekilde süreç işletilmiştir. Hiçbir parti tek başına 360 almadığına göre bu bile bir uzlaşıyı gerektiriyor. Sonunda da bu kararın, bilgilendirme amacıyla okundu dedi. Yargıçlar oturup yasa yapamayacaklarına göre. TÜRKİYEDE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE HAYATİ İHTİYAÇ VARDIRAnayasa Mahkemesi nasıl kara verecek? Süreç nasıl işleyecek? Yapılan başvuruları hangi zaman aralığında gündeme alacak? Bunları göreceğiz. Bazıların söylediği gibi yeni bir anayasa yapamaz görüşü kabul edilemez. Can Atalayın bu kararıyla ilgili süreçte öncelikle, birinci aşamada biz Meclis Başkanlığı olarak beklettik. Şu anda Meclis kapalı. AYM temel meseleleri, insan hakları ihlalleri bir şekilde gidermek, karar vermekle ilgili adım olmak yerine diyelim ki iki arsa komşusunun ihtilafları da hak ihlallerinin ele alındığı sürece geldi. Rakamı yanlış biliyor olabilirim, 165 bin bireysel başvuru dosyası var. ",. Geçmiş dönemlerde de bu şekilde doğrudan mahkemenin, Yargıtayın kararıyla düşürüldüğü vakalar var. Bu mesele bir anlamda siyasetin çözeceği alandır. Konuşulur, hak ihlallerinin sınırlandırılması ya da yeni perspektife kavuşturulması tartışma meselesidir. ANAYASA MESELESİNİN KONUŞULACAĞI YER TÜRKİYENİN TAMAMIDIRDevlete karşı yapılan suçların davranışların ne olduğu, silah atmak, örgüt kurmak, örgüte yardım ve yataklık etmek, bunların tasrih edilmesi gerekir. Bu işin doğru zemini TBMMdir. Ben hep şunu söyledim; genellikle tekil olayların üzerinde yoğunlaşarak, o günkü aktüel tarafları üzerinden siyasi tartışma haline getirmeyi maalesef başarıyoruz. Yüzlerce toplantı yapılmış. Demokrasinin güzelliği burada. Uzlaşamayız derseniz uzlaşma kapısını açamayız. Ondan sonra yöntem bulunur. YENİ ANAYASAYI MECLİS YAPARBunların üzerinde tartışmak, konuşmak. Türkiyede anayasa değişikliğine hayati ihtiyaç vardır. TBMM bu anlamda hele hele Türkiye bölücü örgütlerle mücadele ederken, çevresi terör ağlarıyla kuşatılan bir ülke olarak, 15 Temmuzda doğrudan hedef haline gelmiş devlet olarak tabii ki kendisini korur. Bunu çözecek olan yer siyasettir. Bugün belki 94 maddede uzlaşılabilecek. 400ü bulursa doğrudan doğruya değişikliği yapar, 360la referanduma gider. Yıllar içinde oluşmuş. Sonuçta bir aritmetik var. Herkesin anayasa teklifi olabilir; ama kimsenin anayasa dayatması sözkonusu olamaz. YARGI YÜKÜ ORTAYA ÇIKIYORSA BUNU DEĞERLENDİRMEK SİYASETİN MESELESİDİRAnayasa Mahkemesinin bireysel başvuru meselesi son yıllarda kabul edilmiş bir şeydir. Hukuki bir ihtilafın TBMMnin taraf olmaması için tavır izlendi. Hem sürecin tamamlanması hem de ola ki, yeni bir hak ihlali kararı verilirse yerel mahkemenin uyma ihtimali dolayısıyla bir süre beklettik. 360ı bulmak bile bugünkü parlamentoda bir uzlaşıyı gerektiriyor. Gönlümüz arzu eder ki 600le çıksın. Ne zaman TBMMnin Bahreyn ziyareti aylar öncesi bellidir. Samimi olarak yaklaşılırsa bu konudaki tartışma alanlarının ortadan kaldırılacağını düşünüyorum. ",TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasa'ya aykırı kararın Meclis'te okutulmasını savundu. Aylar öncesinde hazırlanarak, tarih aralıkları belirlenerek titiz çalışma sonrası bu seyahatler belirleniyor. Bunu çözebilmek için yüzlerce AYMnin yargıç alması lazım. Özellikle seçilmişlerin hakkını hukukunu koruyan yeni bir anlayış içerisinde ele alınması gerekir. TBMMnin açılışında, bütçe görüşmelerinde ilk ve son gün başkanlık eder. 360-400 aritmetiği var. Hiç kimsenin yüzde 100 söylediği kural olarak ortaya çıkmaz ki. 64 madde üzerinde partilerin uzlaştığı anayasa teklifi var. Oturumda olduğu bir gün tek tek milletvekili arkadaşlarımızı çağırsak. Burada görüş farklılıkları var. Can Atalayın kimliğini bir tarafa bırakarak konuşmak gerekirse. KARARIN MECLİSTE OKUTULMASIYLA TBMMNİN SEYAHATİ ARASINDA BAĞLANTI YOKTURTBMM Başkanlığı olarak yaptığımız bir sürü yurt dışı seyahat var. Bunlardan birisi de Meclis Başkanının hangi oturumlara başkanlık edeceğiz. Burada kesinleşmiş mahkeme kararının sadece Mecliste okutulması, daha doğrusu Meclisin bilgilendirilmesi zaruri bir adımdır. Olağanüstü bir yük var. Birisi yeni bir iç tüzüğe ihtiyacımız var. Bunu bütünleşik yargı sistemi ile ele alınması lazımdır. Habertürkte canlı yayına katılan Kurtulmuş, Can Atalayın vekilliğin düşürülmesi teamüllere tamamen uygun. Her açıdan normal, teamüllere, usule uygun bir çalışma yürütülmüştür. Hakikaten az görülür bir mesele ortaya çıktı. Bugün uygulamada karşımıza yargı yükü ortaya çıkıyorsa bunu değerlendirmek siyasetin meselesidir. 23 Nisan oturumlarına başkanlık eder, özel oturumlar olursa başkanlık eder. Yarın seyahate çıkıyorum diyerek kendiliğinden oluşturulan süreç var. Milletvekilliği düşürülmesi başka bir süreç, milletvekilinin düşmesi başka süreç. Hakikaten uzun saatler süren, kavgaya gürültüye zemin hazırlayan bir zemin içerisinde. Ortaya konulan hiçbir kural sonuna kadar devam etmeyebilir. Burada Yargıtay da kendi yetkilerini kullanırken ilgili anayasada yetkilerini kullanarak süreci oluşturuyor. Zaten nöbetçi Meclis Başkanvekili arkadaşımız kimse onu okutacaktır. Gerçekten son derece haksız, mesnetsiz bir suçlamadır. Her partinin siyasi atmosferinden uzak insanlar için hangi konuların önem arz ettiği, anayasal reforma ihtiyaçlar tartışıyor. Anayasa meselesinin konuşulacağı yer Türkiyenin tamamıdır. Hukuki bir ihtilafın TBMM'nin taraf olmaması için tavır izlendi. Anayasa bunu yasalara izafe ediyor. Sonunda Anayasanın amir hükmü gereğince kesinleşmiş yargı hükmünün Mecliste okunmasının zarureti var. Ama isterse her oturuma başkanlık edebilir. maddesindeki devlete karşı davranışlar konusunun sarih ve açık bir hale getirilmesidir. SÜREÇ TEAMÜLLERE TAMAMEN UYGUN YÜRÜTÜLDÜKurtulmuşun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:Teamüllere tamamıyla uygun bir uygulama yapılmıştır. Hiçbir partinin anayasası olmaz, milletin anayasası olur. Hukuk camiamız, sivil toplumuz, herkese uygun mekanizmalar kurularak görüşlerini almaktır. Bunların hepsi konuşuldu. Bu anlamda uzlaşı zemini aramaya başlayınca, partilerin kabul edilemeyecek tekliflerini onlar da görecektir. Sonunda da bu kararın, bilgilendirme amacıyla okundu dedi. Örneğin Anayasanın 14. Zaten demokrasi böyle bir şey. Meclis Başkanı olarak şuna dikkat ettim, iki yargı kurumunda ihtilafta TBMMnin taraf olmaması için böyle bir yol izlendi. Niye hak ihlali için insanlar oraya müracaat ediyor. Bu çok zor tabi. Türkiye uluslararası alanda çok ciddi şekilde demokratik açılım açısından eli rahatlamıştır. Burada iyi niyetli gayret ortaya konursa ortak bir nokta ortaya konabilir. 31 Mart akşamına kadar bu anlamda çok sistematik değişiklikleri gündeme getirmek mümkün olmaz. Belki komisyon üzerinden bu çalışmaları sürdürmek doğru yöntemdir. ÖNYARGISIZ MASAYA OTURULMALIÖnce herkesin önyargısız şekilde masaya gelmesi lazımdır. Biz bireysel yargılama meselesine yeni çerçeve getirelim demek, kategorik olarak şu tarafta olmak değildir. Türkiyede kronikleşmiş olan birtakım meselelerde adım atmamızın zaruri olduğuna inanıyorum. İstinaflarla ilgili beklentilerin karşılanmamış olması var.
Bugün belki 94 maddede uzlaşılabilecek. 12 Eylül Anayasası erkler arasındaki tanımları zaman zaman muğlak hale getirerek, bazı potansiyel tartışma alanları bünyesinde barındıran anayasa. Özellikle seçilmişlerin hakkını hukukunu koruyan yeni bir anlayış içerisinde ele alınması gerekir. Konuşulur, hak ihlallerinin sınırlandırılması ya da yeni perspektife kavuşturulması tartışma meselesidir. Kurtulmuş, Can Atalay'ın vekilliğin düşürülmesi teamüllere tamamen uygun. Ne zaman TBMMnin Bahreyn ziyareti aylar öncesi bellidir. 400ü bulursa doğrudan doğruya değişikliği yapar, 360la referanduma gider. Gönlümüz arzu eder ki 600le çıksın. 360-400 aritmetiği var. Birtakım partizan yaklaşımları bir tarafa bırakarak. Ama isterse her oturuma başkanlık edebilir. Burada iyi niyetli gayret ortaya konursa ortak bir nokta ortaya konabilir. Samimi olarak yaklaşılırsa bu konudaki tartışma alanlarının ortadan kaldırılacağını düşünüyorum. Burada Meclisin teamüllerine uygun şekilde süreç işletilmiştir. Bunlardan birisi de Meclis Başkanının hangi oturumlara başkanlık edeceğiz. Hukuki bir ihtilafın TBMM'nin taraf olmaması için tavır izlendi. Rakamı yanlış biliyor olabilirim, 165 bin bireysel başvuru dosyası var. SÜREÇ TEAMÜLLERE TAMAMEN UYGUN YÜRÜTÜLDÜKurtulmuşun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:Teamüllere tamamıyla uygun bir uygulama yapılmıştır. Yıllar içinde oluşmuş. İstinaflarla ilgili beklentilerin karşılanmamış olması var. 360ı bulmak bile bugünkü parlamentoda bir uzlaşıyı gerektiriyor. ÖNYARGISIZ MASAYA OTURULMALIÖnce herkesin önyargısız şekilde masaya gelmesi lazımdır. ",TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasa'ya aykırı kararın Meclis'te okutulmasını savundu. Bunu çözebilmek için yüzlerce AYMnin yargıç alması lazım. Örneğin Anayasanın 14. Hiçbir partinin anayasası olmaz, milletin anayasası olur. Hiçbir parti tek başına 360 almadığına göre bu bile bir uzlaşıyı gerektiriyor. Anayasa bunu yasalara izafe ediyor. ",. Sonunda da bu kararın, bilgilendirme amacıyla okundu dedi. Aylar öncesinde hazırlanarak, tarih aralıkları belirlenerek titiz çalışma sonrası bu seyahatler belirleniyor. KARARIN MECLİSTE OKUTULMASIYLA TBMMNİN SEYAHATİ ARASINDA BAĞLANTI YOKTURTBMM Başkanlığı olarak yaptığımız bir sürü yurt dışı seyahat var. Uzlaşamayız derseniz uzlaşma kapısını açamayız. Aldığım ilk izlenimler TBMM çatısı altında siyasi partilerin bu konuyu seçimden sonra sıcak bakacağı yönünde görüşe sahibim. Hakikaten uzun saatler süren, kavgaya gürültüye zemin hazırlayan bir zemin içerisinde. Her partinin siyasi atmosferinden uzak insanlar için hangi konuların önem arz ettiği, anayasal reforma ihtiyaçlar tartışıyor. Birisi yeni bir iç tüzüğe ihtiyacımız var. Bunların hepsi konuşuldu. AYM temel meseleleri, insan hakları ihlalleri bir şekilde gidermek, karar vermekle ilgili adım olmak yerine diyelim ki iki arsa komşusunun ihtilafları da hak ihlallerinin ele alındığı sürece geldi. İki yargı kurumu açısından içtihat, görüş farklılıkları ortaya çıktı. ANAYASA MESELESİNİN KONUŞULACAĞI YER TÜRKİYENİN TAMAMIDIRDevlete karşı yapılan suçların davranışların ne olduğu, silah atmak, örgüt kurmak, örgüte yardım ve yataklık etmek, bunların tasrih edilmesi gerekir. Zaten nöbetçi Meclis Başkanvekili arkadaşımız kimse onu okutacaktır. Yüzlerce toplantı yapılmış. Her açıdan normal, teamüllere, usule uygun bir çalışma yürütülmüştür. Ondan sonra yöntem bulunur. 31 Mart akşamına kadar bu anlamda çok sistematik değişiklikleri gündeme getirmek mümkün olmaz. Hakikaten az görülür bir mesele ortaya çıktı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Anayasaya aykırı kararın Mecliste okutulmasını savundu. Bu mesele bir anlamda siyasetin çözeceği alandır. Sonuçta bir aritmetik var. Burada kesinleşmiş mahkeme kararının sadece Mecliste okutulması, daha doğrusu Meclisin bilgilendirilmesi zaruri bir adımdır. Meclis Başkanı olarak şuna dikkat ettim, iki yargı kurumunda ihtilafta TBMMnin taraf olmaması için böyle bir yol izlendi. Sonunda da bu kararın, bilgilendirme amacıyla okundu dedi. Bunu çözecek olan yer siyasettir. Bir fezlekenin gelmesiyle milletvekilliğinin düşürülmesi. Zaten demokrasi böyle bir şey. Demokrasinin güzelliği burada. Geçmiş dönemlerde de bu şekilde doğrudan mahkemenin, Yargıtayın kararıyla düşürüldüğü vakalar var. 64 madde üzerinde partilerin uzlaştığı anayasa teklifi var. TBMM bu anlamda hele hele Türkiye bölücü örgütlerle mücadele ederken, çevresi terör ağlarıyla kuşatılan bir ülke olarak, 15 Temmuzda doğrudan hedef haline gelmiş devlet olarak tabii ki kendisini korur. Siyaset de bütünleşik bakış açısıyla bunlar üzerinde çalışmalıdır. Teamül, yazılı olmayan kurallardır. Biz bireysel yargılama meselesine yeni çerçeve getirelim demek, kategorik olarak şu tarafta olmak değildir. TBMMnin açılışında, bütçe görüşmelerinde ilk ve son gün başkanlık eder. Hem sürecin tamamlanması hem de ola ki, yeni bir hak ihlali kararı verilirse yerel mahkemenin uyma ihtimali dolayısıyla bir süre beklettik. Belki komisyon üzerinden bu çalışmaları sürdürmek doğru yöntemdir. Şu anda Meclis kapalı. Yarın seyahate çıkıyorum diyerek kendiliğinden oluşturulan süreç var. İyi niyetle bir araya gelerek, önyargılar olmaksızın, anayasa tartışmanın doğru yöntemlerle tartışılmasıdır. Bu işin doğru zemini TBMMdir. Bu anlamda uzlaşı zemini aramaya başlayınca, partilerin kabul edilemeyecek tekliflerini onlar da görecektir. Burada Yargıtay da kendi yetkilerini kullanırken ilgili anayasada yetkilerini kullanarak süreci oluşturuyor. Bana anayasanın çizdiği tarafsızlıkla söyleyebilirim. Milletvekilliği düşürülmesi başka bir süreç, milletvekilinin düşmesi başka süreç. Bunu bütünleşik yargı sistemi ile ele alınması lazımdır. Bugün uygulamada karşımıza yargı yükü ortaya çıkıyorsa bunu değerlendirmek siyasetin meselesidir. Türkiyede kronikleşmiş olan birtakım meselelerde adım atmamızın zaruri olduğuna inanıyorum. Türkiyede anayasa değişikliğine hayati ihtiyaç vardır. Can Atalayın bu kararıyla ilgili süreçte öncelikle, birinci aşamada biz Meclis Başkanlığı olarak beklettik. Ben mahkemede hakkımı alamadım diyor ve başvuruyor AYMye. YARGI YÜKÜ ORTAYA ÇIKIYORSA BUNU DEĞERLENDİRMEK SİYASETİN MESELESİDİRAnayasa Mahkemesinin bireysel başvuru meselesi son yıllarda kabul edilmiş bir şeydir. Can Atalayın kimliğini bir tarafa bırakarak konuşmak gerekirse. Hukuk camiamız, sivil toplumuz, herkese uygun mekanizmalar kurularak görüşlerini almaktır. Çok büyük kısmının evet yeni bir anayasaya ihtiyacımız var dediğini biliyoruz. Oturumda olduğu bir gün tek tek milletvekili arkadaşlarımızı çağırsak. Hukuki bir ihtilafın TBMMnin taraf olmaması için tavır izlendi. Niye hak ihlali için insanlar oraya müracaat ediyor. Ben hep şunu söyledim; genellikle tekil olayların üzerinde yoğunlaşarak, o günkü aktüel tarafları üzerinden siyasi tartışma haline getirmeyi maalesef başarıyoruz. Zaten teamülde Meclisin normal işleyişinde başkanlık etmesi sözkonusu değildir. Gerçekten son derece haksız, mesnetsiz bir suçlamadır. TÜRKİYEDE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE HAYATİ İHTİYAÇ VARDIRAnayasa Mahkemesi nasıl kara verecek? Süreç nasıl işleyecek? Yapılan başvuruları hangi zaman aralığında gündeme alacak? Bunları göreceğiz. Bu çok zor tabi. Ciddi bir müktesabatımız var. Ortaya konulan hiçbir kural sonuna kadar devam etmeyebilir. Bu olay olmasaydı bile gündeme getirmek herhalde TBMMnin anayasayı yeniden yapacak güce sahip olmak temel vazifelerinden. Sonunda Anayasanın amir hükmü gereğince kesinleşmiş yargı hükmünün Mecliste okunmasının zarureti var. Yargıçlar oturup yasa yapamayacaklarına göre. YENİ ANAYASAYI MECLİS YAPARBunların üzerinde tartışmak, konuşmak. Habertürkte canlı yayına katılan Kurtulmuş, Can Atalayın vekilliğin düşürülmesi teamüllere tamamen uygun. Kararın Mecliste okutulmasıyla TBMMnin seyahati arasında bağlantı yoktur. Burada görüş farklılıkları var. 23 Nisan oturumlarına başkanlık eder, özel oturumlar olursa başkanlık eder. Anayasa meselesinin konuşulacağı yer Türkiyenin tamamıdır. Bazıların söylediği gibi yeni bir anayasa yapamaz görüşü kabul edilemez. maddesindeki devlete karşı davranışlar konusunun sarih ve açık bir hale getirilmesidir. Hiç kimsenin yüzde 100 söylediği kural olarak ortaya çıkmaz ki. Olağanüstü bir yük var. Herkesin anayasa teklifi olabilir; ama kimsenin anayasa dayatması sözkonusu olamaz. Türkiye uluslararası alanda çok ciddi şekilde demokratik açılım açısından eli rahatlamıştır.